6 Şubat 2023 saat 4:17, her birimizin umudunun sınandığı acılı bir haberle uyandık. 11 ilimizde, tamamına yakın kısmını yerle bir eden güçlü bir deprem olmuştu. Ve binlerce insanımız enkaz altında kalmıştı. Bölgeye olan kilometrelerce uzaklığa rağmen hepimiz çok sarsılmıştık. Hepimizin zihninde şu düşünce vardı: Oradakilerin acılarını hep birlikte nasıl sarabilirdik?
Kendi deneyimlerimize bakarak transformal nefesin hepimizde yarattığı şifayı depremzedelerle paylaşmayı diledik. Ve önce Sibel Kavunoğlu liderliğinde eğitmen ve koç arkadaşlarımızla birlikte Zor zamanlarda online nefes buluşmaları gerçekleştirdik. Görünürdeki sessizlik sevgi dolu niyetlerimizin gücü ile mayalanıyordu. Ve sonunda hepimizin kalbinde olan gerçekleşti. Hatay/Kırıkhan’dan sevgili Av. Zeynep Sağıroğlu’ Transformal nefesi paylaşmak için bizi Hatay’a davet etti
Türkiye’nin dört bir yanından 11 gönüllü eğitmen ve nefes koçu, depremzedelerimizin nefeslerine dokunmak üzere uyku tutumlarını alıp Hatay’ ın yolunu tuttuk. Yola çıkmadan önce, hepimizin zihninde şöyle bir soru vardı; Hiçbir şeyi kalmayan, ağır kayıplar yaşamış bölge insanı için Transformal Nefes etkili olabilecek mi?
Orada kaldığımız 5 gün boyunca Transformal Nefesin koşullar ne olursa olsun insanlara şifa olabildiğini gördük. Şifa sadece depremzedeler için değil, bizler içinde gerçekleşmişti.
Nasıl mı? Sizde merak ettiniz değil mi? O zaman gelin bölgede geçirdiğimiz 5 günün hikayesini anlatalım sizlere;
İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir ve Erzurum’dan gelen koçlar olarak 21 Mart’ta kendi imkan ve mümkünlerimizi kullanarak Hatay’a vardık. Kırıkhan’daki Çadır kente yerleşmemiz akşamüstünü buldu. Kırıkhan’a ulaşır ulaşmaz çadırlar arasında dolaşarak kadın depremzedeleri Transformal nefesi deneyimlemeye davet ettik. Daha çok kadınların gelmesini beklerken kadınlar, erkekler ve çocuklardan oluşan geniş bir grup bize ayrılan yemekhaneyi doldurdular.
Önce Transformal Nefes’i tanıtarak bu güçlü tekniğin onlarda yaratacağı şifadan bahsettik. Büyükler ve çocuklar olmak kaydıyla iki grup oluşturarak oradakileri Transformal Nefes’le tanıştırdık. Önceleri biraz tedirgin olsalar da seans sonrasında katılanların çoğu bir sonraki nefes seansını merak etmeye başladılar.
Orada kaldığımız sürece Kırıkhan bölgesi dışında, Orhanlı, Serinyol ve Expo Çadır kentlerinde 5 gün içinde toplam 17 seans yaparak, kadın, erkek, çocuk, genç, depremzede, askeri görevliler olmak üzere 327 kişiye ulaştık.
Kadim uygarlıkları barındırmış Hatay’ ın sevecen ve bilge insanı için nefes aldıkça yörenin büyüyen umudunun bir parçası olmaya çalıştık… Her tonlamada zorlukları dağıtmak için oradaydık. Şifa dolu dakikalarda ise bir oluşumuza saygımız derinleşti. Gözleri parlamış, yüzleri güzellikle aydınlanmış kadınlar, çocuklar, görevliler, gençler kısaca nefes alan tüm katılımcılar ve biz koçlar hepimiz artık çok farklıydık.
Kimilerinin kalbinden şu kelimeler dökülüverdi.
- Depremden sonra kendim için ilk kez bir şey yaptım.
- Biz çok güçlü kadınlarız. Hayatta kaldığımız için de şanslıyız.
- Hayatımda ilk defa nefes aldım.
- Yeniden doğdum.
- Nefes alınca depremin olmuş olduğunu bile unuttum.
- Huzurlu hissediyorum.
Her şeyini kaybetmiş depremzedeler için Transformal nefes umut oldu. Yeniden başlayabileceklerini, birlik beraberlik ruhunu hissetmeleri çok anlamlıydı. Candan sevgilerinin gücüne tanık olduk, yıkılan binalara ve ağır koşullara rağmen çadırların ortasındaki neşeli çocuk kahkahalarına hep birlikte yeniden umudu ve neşeyi bulduk…
Her zaman ve bütün şimdiler nefes için en iyi zamandır, bunu bir kez daha yaşadık.
Son olarak Hatay’da nefesi paylaşmak için bizi davet eden Zeynep Şağıroğlu’nunda görüşlerini sizlerle paylaşmak istiyoruz
“Her şey önce kendinden başlıyor, bunu o kadar çok duydum ki bu son süreçlerde ve gerçekten gücünü de biliyorum. Depremden bir hafta sonra, kendim için, önce kendim için tabii ki, nefes seansı aldım Oğuz Akyıldız’ dan, çünkü öncesinde o kadar korkuyordum ki her an deprem olacakmış korkusu… Yataktan bir şey aldıklarında çığlık çığlığa bağırdığım bir geceden sonra dedim ki evet benim bedenime bu korku tamamen yerleşmeden nefes seansı almam gerekiyor. Yıllar içerisinde bu çalışmaları yaptığım için etkisini biliyordum ve seansı bitirdikten sonra bedenimde sanki deprem yaşamamış bir bedene tekrar kavuştum, o korku silindi tüm bedenimden. Sonra Hatay’a geldim ve gayet iyiydim ama burada insanlar hala korkmaya devam ediyorlardı. Benim yaşadığım bu rahatlığı onlar da yaşasınlar, onlar da nefesle şifa bulsunlar istedim…”
“O kadar yoğundu ki çalışmalar, tabii bu süreçte ben de nasiplendim bu enerjiden, hem şehrim için hem de burada yükselttikleri enerji için nefes aileme ve gelen arkadaşlarıma tek tek teşekkür ediyorum, onların hepsi benim kardeşlerim oldular, biz buralarda umudu yeşerttik, nefesi var ettik. Herkese dokunduğumuz herkese her şeyin kendinden başlayabileceğini gösterdik. Bunun için o kadar mutluyum ki…Bu güzel yürekli meleklerin buraya gelip hem insanlarıma hem bana dokunuşlarının daha ne boyuta ulaşacaklarını göremeyebiliriz şu anda ama inanıyorum ki yeni şehirimiz kurulurken bu güzel sinerjinin de etkisi görülecektir.”
Fatoş Atasever, Janset Şahinoğlu ve Sibel Kavunoglu